Yazıyı Oku

Sadece Sen Kitap Yorumu

Bazen "sadece sen" yeterlidir …
Yazıyı Oku

Karmakarışık Kitap Yorumu

‘Karmakarışık’ dünyada en çok kullanılan kitap sitesi Goodreads’de yapılan oylamalar sonucu 2013’ün en iyi çıkış yapan kitabı seçilmiştir.
Yazıyı Oku

Grinin Elli Tonu Film Yorumu...

KONTROLÜ KAYBET...
Yazıyı Oku

Destroy Me Kitap Yorumu ve Alıntılar...

Onu geri almak zorundayım. - Aaron Warner
Yazıyı Oku

Gözlerinin Esareti Kitap Yorumu

Gerçek esaret gözlerde başlayıp yürekte son bulacak...
filmyorumları etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
filmyorumları etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Çarşamba, Şubat 22, 2017

Karanlığın Elli Tonu - Film Yorumu


Herkese merhabalar… Nasıl başlayacağımı bilemiyorum ! Ne kadar uzun zaman olmuş buralara gelmeyi! Ben şoklarda hala inanamıyorum satırları yazmaya başladığıma.

Çok fazla gevezelik yapmak istemiyorum ama biraz da içimi dökmek istiyorum. O kadar yorucu bir sene geçirdim ki blogumu kapatmayı bile düşündüm ama kıyamadım. Okul , ailevi problemler vs derken yıpratıcı bir seneydi 2016 benim için. Uzun bir aradan sonra dönmemin sebebi ise Karanlığın Elli Tonu. Sebebi diyorum çünkü bu yorumu yapmasaydım kendime çok kızardım.

Grinin Elli Tonu yorumuma ulaşmak için tık tık.

Grinin Elli Tonu filminde beklediğimi alamamıştım ve Karanlığın Elli Tonu için yönetmenin de değiştiğini duyduğumdan beri geri sayım yapmaya başlamıştım. Üzülerek söylüyorum ki boşunaymış!

"Daha Karanlık Bir Tona Hazır Mısınız?" sloganıyla hazırlandım filme ama cıks bu sefer de olmadı malesef.
Devamını Oku

Cuma, Şubat 13, 2015

GRİNİN ELLİ TONU FİLM YORUMU



Selamlarrrr... Aylardır sabırsızlıkla tırnaklarımı yiyerek , JAMİE aşkıyla yanıp tutuşarak , GÜN SAYARAK , günlerimi CHRISTIAN GREY'in resimlerine bakarak geçirdim ve o beklediğim gün geldi çattı. 13 ŞUBAT'TA Vizyonda yazısından sonra koyun gibi saydım günlerimi. Son bir ay , son 10 gün , son 5 gün ve SON 1 GÜN... DÖRT GÖZLE BEKLEMEK dedikleri deyim bu olsa gerek. Aylardır özellikle son haftalarda filmin yaptığı tanıtım reklam vs yüzünden kendimden geçtim. Delirmemek elde değildi. Çünkü o Grey di. Ona kavuşmak muhteşem haz verdi. Bu arada salon tıklım tıklımdı ve yanımda 65-70 yaşlarında tatlı bir amca vardı. Soruyorum amca senin orada ne işin var?? Tabi ki sormuyorum ilgilendirmiyor beni daasdad.. Pekala film yorumuma geçeyim artık;

Filmin konusunu çoğu kişinin bildiğini düşünüyorum. Yani heryer de "GRİNİN ELLİ TONU " "Sevgililer Gününde" "KONTROLÜNÜ KAYBET" gibi bir çok tanıtım sonrasında öğrenmemek mümkün mü?


Film çok güzel başladı.. Bazı yerlerde kitaba sadık kalınmıştı. Ama çoğunlukla yönetmeni Sam'in kendi yorumunu kattığını düşünüyorum. Mailleşmelerinin daha fazla olmasını isterdim. Özellikle Ana'nın " Çünkü hiç yanımda kalmıyorsunuz " mesajını bekledim. Bunun gibi bir çok beklediğim bölüm replik vs yoktu filmde. Açıkcası sahneler arası geçişlerin kopuk olduğunu düşünüyorum. Tamam ilk kitap duygudan biraz yoksundu. Ama bir kadın yönetmenden seks sahnelerinden çok konuşma iletişim mesajlaşma ve duygulu kısımlara ağırlık vermesini beklerdim. Seks sahneleri ise kesinlikle çok doğal ve kitaba sadıktı. Burada oyuncuları tebrik etmek istiyorum. Özellikle Dakota'nın cesaretine hayran kaldım. İlk başlarda onun bu rolün altından kalkamayacağını düşündüm. "Off çok kart bir kadın yaa nasıl Ana'yı canlandıracak ki ?" diye söylendim ama muhteşem bir iş çıkarmış Dakota. Gelelim Jamie... Ahhh. Bu adama bayılıyorum. Charlie'nin bu rolü oynayacağını duyduğum an diğer fanlar gibi bende çıldırmıştım ama Jamie gelince delirdim. Havalara uçtum. Çünkü o adam bir afet ve ben Jamie'ye bayılıyorum ayılıyorum seviyorum. Christian'ı tam anlamıyla canlandırmıştı. Kitaptaki gibi filmde de o sert , yaralı ve sahiplenici havayı Jamie sayesinde çok iyi bir şekilde aldım. Oyuncular gerçekten de süperdii...


Evet dediğim gibi sahnelerin geçişlerindeki kopukluklar kötüydü. Ama en çok takıldığım ve kesinlikle yönetmene de yazara da yakıştırmadığım konu Christian'ın telefonu. Hadi Sam bunu unuttu veya yapmayı istemedi sen E.L. James.. buna nasıl razı olursun!!

"BlackBerry'ni kullan Anastasia" replikleriyle dolu bir kitabı okurken nasıl olurda İphone kullanılır. Bu kesinlikle kabul edemeyeceğim bir hataydı. Ve o röportaj sahnesi tam bir hayal kırıklığı.Hayır o kadar konuşma o kayıt cihazını kuramaması falan hiç biri yoktu. Açıkcası kitabından sonra film bana birazyavan geldi. İyi ki kitabını okumuşum diyorum. Kitabını okumayanlar için gayet iyi bir film oldu. Bunu çıkışta bir kaç kişiye sorarak teyit ettim çünkü. Şunu söylemek istiyorum ki seks sahneleri ile dikkat çekmesi planlanmış bir film olmuş..Kısacası Sam ve E.L James in filmin içine ettiğini düşünüyorum. Bu arada Kate ile Elliot'un da tatlı bir sahnesi olduğunu söylemek istiyorum :))

Filmin soundtrack'ı zaten muhteşem.. Ve şarkıları kullandıkları sahnelerde iyiydii. Filmde bayılarak izlediğim sahneler ;

1- Ana ve Grey'in kontratı konuştukları sahne
2- Planör ve helikopter sahneleri
3- Son sahne ( kemer bölümü ve sonrası )
4- Asansör sahnesi
5-Ana'nın mezuniyetten sonra annesi ile konuşması

Son olarak 10 üzerinden filme 7 veriyorum. Söylediğim hatalar kesinlikle kabul edilemezdi ve bunlar puanım üzerinde bayaa etkili oldu. Sırf Jamie ve Dakota nın hatrı için 7 verdim daha düşük vermeyi de düşünmüştüm!! 


Devamını Oku

Pazar, Ocak 25, 2015

ARAYIŞ



Herkese Merhabalar. Uzun zamandır film yorumu yazmıyordum ama bu izlemediğim anlamına gelmiyor tabii. Çok fazla uzatmadan Arayış filmini anlatmak istiyorum. Nasıl cümle kuracağımı bilemiyorum çünkü film beni aşırı etkiledi. Basında gündeme gelen filmi zaten merak ediyordum ama açıkcası sinemaya gitmeye üşenmiştim ama şimdi iyiki de gitmişim diyorum.
  The Artist filminin yönetmeni olan Michel Hazanavicius 'ın yeni filmi Arayış ; İkinci Çeçen Savaşı'nın yaşandığı 1999 yılında geçen filmde, birbirlerine dokunan dört farklı hayatın hikayesi ela alınıyor. Küçük Hadji savaş sırasında Çeçen köyünde yaşayan bir çocuktur. Gözleri önünde anne ve babası öldürüldükten ve ablasını kaybettikten sonra Hadji de küçük kardeşini alarak köyününden kaçar. Tek başına yolda yürürken kaçan başka bir grup onu kamyonlarına alırlar ve böylece küçük çocuk kendini şehir merkezinde bulur. Carol ise Avrupa Birliği'nin Heyet Başkanı olan başarılı bir Fransız kadındır. Bölgede görevli olan Carol, küçük Hadji ile kaçtığı yerde karşılaşır.İlk başlarda anlaşamasalarda Carol onu koruma altına alır. Bu sırada Hadji'nin ablası Raissa da tüm imkanlarıyla kardeşini aramaktadır.

 Hikayenin bir diğer kahramanı olan Kolia ise 20 yaşındaki müzisyen bir Rus gencidir. Arkadaşo ile dışarıda dolaşırken Kolia  esrar taşırken yakalanıp orduya asker olarak gönderilir. Kolia burada dünyanın daha önce hiç görmediği bir yanıyla tanışacaktır.

Kazananı olmayan bir savaş , kaderine terk edilen bir ülke ve umudunu kaybetmeyen dört insan...



Öncelikle Hadji'yi her gördüğüm sahnede gözlerimin dolmaması için mücadele ettim. Çocuk o kadar başarılı bir rol ortaya komuştu ki... Carol'un onunla iletişime geçmeye çalışması onu yavaş yavaş normalleştirme aşaması. Kendinizi bir Hadji'nin yerine koyun lütfen ve düşünün. Ne yapardınız?
Bence Hadji filmin başından sonuna kadar küçük yaşına rağmen en olgun ve doğru kararları verdi. 


" Benden büyük oldukları benden daha fazla bildiklerini göstermez"

Devamını Oku

Cumartesi, Ağustos 23, 2014

Hız Tutkusu






Ailesinin Marshall Motors adlı otomobil tamirhanesini arkadaşlarıyla birlikte işleten Tobey Marshall, babasının ölümünün ardından kendilerine kalan borçları temizleyebilmek için var gücüyle çalışmaktadır. Mesai saatlerini otomobil tamiratıyla geçiren Tobey, hafta sonlarını yer altı otomobil yarışlarında yarışarak geçirmektedir. Yarışlarla birlikte arabalara ve adrenaline duyduğu tutku katbekat artarken, Dino Brewster isimli düşmanından büyük bir teklif alır. Son derece zengin bir adam olan Dino, Tobey'den dünyanın en hızlı ve donanımlı Mustang'ini yapmasını ister. Bu esnada yeni bir yarış hazırlığı başlar ve bu yarışta Tobey ile Dino rakip takımlarda yarışacaklardır. Ancak bu yarış bir ölümle sonuçlanır ve Dino suçu bir şekilde Tobey'nin üstüne yıkar. Tobey iki yılını hapishanede geçirir. İki yıl sonra intikam hırsıyla Dino’yu büyük bir yenilgiye uğratmaya çalışacaktır.





Vizyon Tarihi: 14 Mart 2014 (2s 11dk) 
Yönetmen: Scott Waugh
Oyuncular: Aaron Paul, Dominic Cooper, Imogen Poots
Tür: Aksiyon
Ülke: ABD



Aslında sinemada izlemek istediğim ama üşengeçliğimden gitmeyip internete düşmesini beklediğim internete düştüğünü gördüğüm halde aman şimdi aç izle kim uğraşacak dediğim ve en sonunda bu sıcak İstanbul gününde oturup izlemeye başladığım ve neden bu kadar erteledim diye hayıflandığım bir film yorumu ile herkese selamlar… 
Devamını Oku

Çarşamba, Ağustos 13, 2014

LUCY


 Tayvan'ın başkenti Taipei'nin suça batmış yeraltı dünyası sokak çeteleri, mafya ve işbirlikçi polisler tarafından yönetilirken en aktif ticaret, uyuşturucu ağı üzerinden yürütülür. Eğlenmeyi seven, sıradan bir genç kadın olan Lucy, birkaç gece beraber takıldığı Richard yüzünden kendisini bir anda en azılı uyuşturucu şebekelerinin birinin içine düşmüş bulur. Vücudunun içine kurye olması için yerleştirilen yeni bir tür sentetik uyuşturucu, beklenmedik bir şekilde Lucy'nin vücuduna nüfuz edip kanına karışmaya başlayınca mucizevi bir durumla yüzleşir. Lucy'in damarlarında dolaşan kimyasallar, ona insanüstü yetenekler kazandırmıştır! Artık akıl okuma, telekinezi ve acıyı hissetmeme gibi güçlere sahip olan genç kadın beyinin tüm algı kapılarını sonuna kadar açacaktır.




Vizyon Tarihi: 8 Ağustos 2014 (1s 29dk) 
Yönetmen: Luc Besson
Oyuncular: Scarlett Johansson, Morgan Freeman, Min-sik Choi 
Tür: Bilimkurgu , Aksiyon



Eve gelir gelmez hemen pc'nin başına oturup sıcağı sıcağına yorum yazayım dedim. Aslında filmde o kadar güzel sözler vardı ki dikkatim dağılmasın diye resim çekemedim. İnternete düşer düşmez filmi tekrar izleyip sözler için tuttuğum deftere not edicem. 



“Kapasite yüzde yüze çıkarsa ne olur?


Film kesinlikle küçüklüğümde beynimizin % 10 'unu kullandığımızı öğrendiğimden beri ( bilim adamları hala tam bi doğru karara varamadığı için doğruluğu şüpheli) beynimizin kaçta kaçını kullanırsak neler yapabiliriz hep merak etmiştim. Abimle sohbet ederdik " bak şu kadarını kullanırsan televizyonu yerinden kaldırabilirsin. - Abii biliyor musun şu kadarını kullanan şunu yapabilirmiş " falan filan. Ve filmin konusunu okur okumaz ben bu filme gitmeliyim dedim. Bir de Scarlett Johansson’un oynadığını gördüğümde gitmek bana şart oldu. 




Konusuna gelince Lucy ( Scarlett Johansson) bir haftalık sevgilisi tarafından bir otelde kalan  Bay Jang adında bir adama kilitli çanta vermesi için zorlanır. Lucy daha ne olduğunu anlamadan kendini cesetlerin olduğu bir odada bulur. Ve Lucy karnında CPH4 adlı sentetik uyuşturucu madde yerleştirilmiş şekilde uyanır. Bu uyuşturucu yeni keşfedilmiş ve insan kanına alınması gerekenden fazla karışınca beynimizi %10'undan daha fazlasını kullanmamızı sağlıyor. 

Devamını Oku

Pazartesi, Temmuz 14, 2014

THE KID (YUMURCAK)







Film Adı : The Kid (Yumurcak) 

Türü : Sessiz film

Renk : Siyah-beyaz

Yapım yılı : 21 Ocak 1921, ABD 
Süre : 68 dakika










Hiç sessiz film izlediniz mi? Eğer izlemediyseniz ve Charlie Chaplin 'i merak ediyorsanız hemen bu filmi izleyin derim ben. The Kid yani Yumurcak beni en çok etkileyen Chaplin filmiydi.

Charlie Chaplin'i tanımayanlar için kısaca kimdir dersek Bol pantolonlu, melon şapkalı, büyük ayakkabılı, sürekli bastonunu çeviren ve sakar hareketleri ile gülünç mizansenler oluşturan "Şarlo" tiplemesiyle gönülleri fetheden oyuncudur.




Konusuna biraz değinirsek Edna, çocuğunun babası olan genç ressam tarafından yüzüstü bırakılmış yalnız bir kadındır. Çocuğuna bakamayacağına karar verince iyi bakılması umuduyla onu zengin bir evin önündeki lüks arabaya bırakır. Kısa bir süre sonra yaptığından pişman olup çocuğu almaya geldiğinde ise çok geç kalmış olduğunu anlar; zira araba o sırada çalınmıştır. Arabayı çalan iki adam çocuğu fark ettiklerinde onu fakir mahallelerin birinde sokağa bırakırlar. Oradan geçen Charlie çocuğu sahiplenmek zorunda kalır.


                 


Devamını Oku

Cuma, Nisan 18, 2014

WALL-E





                                                             Yönetmen : Andrew  Stanton
Senaryo : Andrew Stanton - Jim Reardon
Tür : 3D, Animasyon, Bilimkurgu, Komedi, Macera
Ülke : ABD
Çıkış Tarihi: 2008









    Öncelikle şunu belirtmeliyim ki uzun zamandır böyle güzel bir animasyon filmi izlemedim.Filmi ilk gördüğümde çocuk filmi zannetsemde hiç alakası yok.Bir kere filmde dünyanın gidişatına büyük bir eleştiri vardı.Günümüzün en önemli sorunu obeziteye ve tüketim çılgınlığına, tembelliğe, teknolojiye olan düşkünlüğümüze , insanların birbirleriyle olan iletişimlerine...!


Film Wall-E adındaki robotun çöpleri toplayıp paket yapmasıyla başlıyor.Dünya korkunç bir çöplüğe dönüşmüştür. Eski güzelliğinin yerini sis bulutları,hurda arabalar,yıkılmış evler,çöplükler almış durumda.Zaten Wall-E yi icat etmelerinin temel sebebide bu ama ne var ki insanoğlu öyle bir hale geliyor ki artık robotlar bile dünyayı temizlemeye yetmiyor  ve bir gemi icat ederek dünyayı terkediyorlar.

Devamını Oku

Sosyal Ağlar

Twitter Facebook Google Plus LinkedIn RSS Feed Email Pinterest

İZİNDEYİZ!

İZİNDEYİZ!

İzleyiciler

Ne Okuyorum?

Beyza's bookshelf: currently-reading

Champion
0 of 5 stars
tagged: currently-reading

goodreads.com

Hedefim

2015 Reading Challenge

2015 Reading Challenge
Beyza has read 28 books toward a goal of 90 books.
hide

V.

V.
O Monte Cristo kontuydu, babamdı, annemdi, kardeşimdi, arkadaşımdı, o sizdiniz , ve bendim. O hepimizdi. *** Bu maskenin altında bir yüz var, ancak o ben değilim...bu maskenin altında kaslar var ve ardında kemikler. Bu maskenin altında etten daha fazlası var. Bu maskenin altında bir fikir var, ve fikirlere kurşun işlemez.

Buradayımm!!

Beyza's books

Tutkunun Sırrı
5 of 5 stars
Ben bu titanlara bayılıyorum. Ama en çok da Poyraz Batıkan'a!!!
Prodigy
5 of 5 stars
Vaaaoooovvv... demek istiyorum. Yazarın halay gücü kurgusu mükemmel ötesi. Amaaaa bu yazarı öldürmek istememi engellemiyor. O son ne öyle. Neden yani ha neden neden neden? Basit bir soru bu. Böyle yazarları alıp imha etmek lazım. Neyse s...
Karanlık Zafer
5 of 5 stars
Sybella bir kaç kez boğularak öldürülmeye çalışılmış bir Aziz Mortain kızı. Aslında ilk kitapta karşılaştığımız ve okuyanların nefret ettiği Kont d'Albret'in kızı. Sybella ailesi tarafından 14 yaşına kadar görebileceği zulümlerin hepsini...
Tangled
4 of 5 stars
Finaller öncesi bir fırsat bulmuşken bitirdiğim tatlı mı tatlı eğlenceli mi eğlenceli bir kitapla karşınızdayım. Öncelikle şunu söylemeliyim ki karşı cins daha doğrusu erkek bakış açısıyla yazılan bir kitabı ilk kez bu kadar çok sevdim. ...

goodreads.com

Deniz Kızları

Popüler Yazılar

Favorilerim


Nalini Singh || Meleklerin Kanı
 Tahereh Mafi || Bana Dokunma / Shatter Me
If I Stay by Gayle Forman
Julie Berry - Bir Sır Saklı İçimde

Dublin Caddesi

E.L. James || Elli Ton Serisi

Sylvia Day || Crossfire
Jennifer L. Armentrout || Frigid
Elle Jasper || Kara Mürekkep Günceleri
Rita Hunter || Ruhun Ateşi
Judith McNaught || İçinde Aşk Saklı

Cora Carmack || Losing It

Judith McNaught || Sonsuza Kadar
Açlık Oyunları || Suzanne Collins
R.K. Lilley || In Flight

Alice Clayton || Wallbanger
Blogger tarafından desteklenmektedir.

Yazar Kafe

Bumerang - Yazarkafe

.

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Copyright © Romantik Optik | Powered By Blogger
Distributed By Blogspot Templates | Blogger Theme By Lasantha - PremiumBloggerTemplates