1-Öncelikle kısaca kendinizden bahseder misin? Asude kimdir?
29 Yaşında, Ankara’da ikâmet eden, kendine ait mütevazı bir hayatı olan, herkes gibi yaşayan, kaygıları, korkuları, hayalleri, hayata dair daima güzel beklentileri olan biriyim. Yazmakla kendini iyi hisseden, geleceğe dair plan kurmayı sevmeyen, buna rağmen sadece yazarlık temelinde ilerleyen bir gelecek planlamaktan kaçınmayan biriyim. Benim için hayat hayallerden oluşan bir rüya alemi. Gerçeğe dönmeyi sevmiyorum. Romanlarımdaki dünyanın içinde gezinmeyi, o karakterlerin hayatlarına dokunmayı, onları sonsuz bir aşkı yaşarken izlemeyi seviyorum
2- İlk kez kitabının basılacağını duyunca tepkin ne oldu?
Evin içinde zıpladım.Bunu gerçekten yaptım ve koşarak ev arkadaşıma havadisi verdim. Açıkçası kitap çıkarmak gibi hayallerim yazmaya başladıktan çok sonra oluşmaya başladı. Henüz bu hayalimin başındayken bunun gerçekleşmesi ise büyük bir mutluluktu. İlk kitabımın basıldığı dönemlerde kitap çıkarmak gerçekten zordu ve bunun için bir nebze stres yaşamanız, kaygı duymanız gerekiyordu. Çünkü hiç kitabı olmayan, yeni ve deneyimsiz bir yazar yayın dünyasında pek de tercih edilmiyordu. Bu eşiği ve bu önyargıyı kırmak şahane bir duyguydu.
3- Başarınızın bu derece olacağını tahmin etmiş miydin?
Hayır etmemiştim. 2013’teki ilk Tüyap fuarında o muhteşem kalabalığı görünce bir an gözlerime inanamamıştım ama sonra her şeyin devamı geldi. Harika bir ilgi ve güzel dönüşlerle yaptığım şeyin ciddiyetini kavradım, kendimi ona daha çok adadım.
4-Günümüzde geçen romanların da oldukça başarılı ve biz hepsini büyük bir beğeniyle okuduk; ama historical türünde de çok güzel yazdığınızı söylemeden edemeyeceğim. Bu başarını neye bağlıyorsun?
Öncelikle teşekkür ederim.Açıkçası tarihi çok seviyorum. Antik çağlar dahil, tarihin her bir parçasına ilgi duyuyorum. Yazdığım dönemle ilgili olarak da, klişe olacak ama kabarık elbiseleri, kırılgan leydileri, centilmenleri oldum olası izlemekten, okumaktan haz alıyordum. Elektriğin, iletişimin, teknolojinin olmadığı bir dünyada aşkların daha masalsı, daha gerçekçi olduğunu düşünmek istiyorum. Tarihi gerçeklikler bu tarz romantik öğelerin sadece kitaplarda geçtiğini kanıtlar gibi olsa da, bunu hayal etmenin bile bir büyüsü olduğunu hissediyorum. Sanırım bu büyü ve bu büyüyü hissetme, bu hissi de yazabilme kabiliyeti bir başarı getiriyor. Dilerim öyledir.
5-Günümüzde Türk yazarlarımızdan bu türde yazılan kitaplar gerçekten çok beğeniliyor ve okunuyor. Bununla ilgili neler düşünüyorsun?
Edebiyatın evrensel kabul edildiği bir dünyada kim buna sınır koyabilir ki? Ben sınırsızlığı, yazmaya başlayınca gelen o özgürlüğü seviyorum. Bu özgürlük hali 19.YY’a gitmek istiyorsa izin veriyorum gitsin… Bu türde yazan her yazarı destekliyor ve önemsiyorum. Amerikalı bir yazar İngiliz aşkı yazabiliyorsa biz neden yazmayalım. Netice o dönemlere gidip, gören kimse yok. Hayal gücünü kullanan diğer yazarlardan neyimiz eksik… Dönemin özelliklerini iyi bildikten sonra yazmak isteyen herkes yazmalı derim.
6-Senin historical türündeki en beğendiğin ilk üç yazar kim?
Jane Austen benim kraliçem ama sanırım bu kategoriye girmiyor. En beğendiğim yazarlar Judith Mcnaught, Julie Garwood ve Lisa Kleypas.
7-Biraz kitaba gelirsek kurguyu gerçekten çok beğendik. Dili, akıcılığı kesinlikle tam puanı hak etti. Peki kurgu nasıl aklına geldi?
Benim kurgularım ya rüyamda gelir ya da bambaşka bir şey yaparken. Oturup da kurgum nasıl olsun diye düşünmem genelde. Beni Sev Diye de böyle oldu. Kristy için zaten bir şeyler yazmak istiyordum ama hiçbir zaman net bir şey yoktu. Ansızın aklım Kristy’nin güzelliğine gitti. Bu güzelliğin neden olacağı kaçışları ve tereddütleri düşününce onu İngiltere’ye gönderdim. İlk karşılaşma ve birbirlerine mecbur oluşlarını hayal ederken hikayenin asıl kurgusunu oluşturdum. Bunların hepsi beş on dakikada oldu. Zincirleme bir kaza gibi.
8- Kapağı ve cildi çok beğendik. Gerçekten çok ama çok güzel. Senin de içinize sindi mi bu durum?
Kesinlikle bayıldım. Zaten kitap kapaklarımı daima kendim seçerim. Bu fotoğraf da binlerce fotoğraf taradıktan sonra ansızın karşıma çıktı. Görür görmez işte bu dedim
10- Açıkcası biz deniz kızları olarak çok merak ediyoruz, Tyrell ve Elnora'nın hikayesini okuma şansımız olacak mı?
Evet. Yani umarım. Yazmayı istiyorum ve bunun için de henüz Gül ve Avcı’yı yazarken bir kurgu oluşturmuştum. O kurguyu esas alan küçük sahneler ve ipuçları koyarak bağımsız bir kitaba açık kapı bıraktım. Doğru zaman gelince yazacağım.
11. Biraz da diğer kitaplardan bahsedelim. Bir sonraki tarihi romantik türündeki kitabının hangisi olduğunu çok merak etsek de sanırım ben de dahil olmak üzere tüm okuyucuların Tekin ve Rüya çiftinin kitabını merakla bekliyor. Bu konu hakkında bize söyleyebileceğin neler var? En ufak ipucuna bile razıyız.
Tekin ve Rüya beni çok heyecanlandırıyor. Daha doğrusu Tekin grin ifade simgesi Onun o “ben kralım” tavrına bayılıyorum. Kitabı yazmaya başladım. Yazarken Tekin’e maruz kalınca objektif bir yazar olamıyorum. Sanırım Rüya benden birazcık çekecek. Ee malum erkek tarafıyım grin ifade simgesi Onların hikayesi çok başka olacak. Sanılanın aksine Tekin’in sadece karanlık sert adam hallerini değil, bu yönleri kadar ışığa tutulan yönlerinin onu nasıl bambaşka birine çevirdiğini de göreceğiz.
12. Kitaplarındaki karakterlerden hangisini en çok kendine benzetiyorsun?
Tabii ki Deniz grin ifade simgesi Elbette Deniz oldukça marjinal. Ben onun kadar çenebaz olamam ve onun yaptığı çılgınlıkların bir miktarını bile yapamam ama kafalarımız aynı işliyor.
13.Son olarak okuyucularına söylemek istediğin bir şey var mı?
Beni okudukları, hayal dünyama konuk oldukları, karakterlerimle hüzünlenip, onlarla gülümsedikleri için teşekkür ederim. Kitaplarımda tek amacım, gerçek dünyanın sıkıcı rutinlerinden, kederlerinden, biri biterken diğeri başlayan dertlerinden uzaklaştırmak. Dilerim uzaklara kaçabiliyorlardır. Hepsini çok seviyorum. Birlikte çok güzel işler başaracağımızı düşünüyorum.
Öncelikle şunu söylemeliyim kii Tyrell ve Elnora'nın hikayesinin yazılacak olması ben heycanlandırdı :D .Biz Deniz Kızları Ekibi olarak bu güzel söyleşi için Asude Hanım'a tekrar çok teşekkür ediyoruz. Umarız sizlerde okurken bizler kadar keyif almışsınızdır.